Yeni Yeni Deneyimler

Selam! Bugünün en en en güzel anı minik penguenlerle ilk defa karşılaşma anımdı. Buraya gelmeden önce Afrika’da penguen olabileceğine ihtimal bile vermezdim. Meğer penguenler Güney Kutbu dışında Avusturalya, Yeni Zelanda, Güney Amerika ve Güney Afrika’da da yaşıyorlarmış. Ne de olsa Afrika’nın en ucunda, Antarktika’ya en yakın olan yerindeyiz.

Miniklerin yaşadığı bir kumsal var, adı Boulders Beach. Belli bir ücret ödeyerek kumsala giriyorsunuz. Tahta yollardan yürüdükten sonra penguenlerin olduğu koya iniyorsunuz. Onlar kumda, biz ise tahta yolun üzerindeyiz. Ama birbirimize o kadar yakınız ki, etrafta dikkatli olun, penguenler ıssırır diye uyarılar var. Denize giriyorlar, yüzüyorlar, çıkıp birbirleriyle oynuyorlar, kimisi tüylerini döküyor yenilemek için, kimisi hala bebek. Allahım nasıl tatlılar, paytak paytak yürüyüşlerini görmelisiniz. Hepsine bayıldım, onları izlerken kendimden geçtim. Keşke mümkün olsa da bir tanesini kucağıma alıp sevsem diye içim gitti..
img_4275

img_4285

Sonra Ümit Burnu’na doğru yola çıktık. Ümit Burnu’nu çoğumuz Afrika’nın en güney ucu olarak biliyoruz ama aslında daha güneyde Agulhas Burnu var. Zamanında akıntılar ve rüzgarlardan dolayı burada o kadar çok gemi batmış ki, belki de bu nedenle Agulhas Burnu’ndan daha çok biliniyor. Portekizli Dias burayı keşfettikten sonra Fırtınalar Burnu ismini vermiş. Bir söylentiye göre bu ismin gemicilerin moralini bozacağı düşüncesiyle burnun ismi Ümit Burnu olarak değiştirilmiş. Bizim gittiğimiz saatlerde bile o kadar rüzgar vardı ki, geçmişte gemilerde kim bilir neler yaşanmıştır diye düşünmeden edemiyor insan.
img_4319

img_4312

Bugünün bir diğer ilginç tarafı ise yine yeni bir hayvanla karşılaşmam oldu. Burada baboon diyorlar, bir çeşit maymun türü. Ümit Burnu’nun yakınlarında yollarda geziyorlar. Sürü halinde gezdikleri için ve değişik sesler çıkarttıkları için biraz korkutucular. Her yerde baboonlar vahşi hayvanlardır, asla beslemeyin, besleyenler cezalandırılacaktır türünde uyarıcı tabelalar var. Çünkü yemeğin kokusunu aldıkları anda üzerinize gelmeye başlıyorlar. Ama tipleri görmelisiniz, hani belgesellerde olur ya birbirlerinin sırtındaki bitleri, böcekleri ayıklayıp yerler. Aynen öyle. Yolun kenarına oturuyorlar, kimisi bit ayıklıyor, anneler bebeklerini emziriyor, bazıları birbirlerinin üzerinde hoplayıp zıplıyor. Tabi arabadan inemedik, hatta camı bile açmaya çekindik. Ama arabanın içinden oturup izlemesi bile öyle eğlenceliydi ki.
img_4386

Dönüş yolunda yine dağlarda tepelerde durup resimler çektik. Bir günü daha yollarda geçirdik anlayacağınız. Yarın sabah okulum olsa da pazar akşamı sendromu yaşamamak öyle güzel ki..